Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu'nun (BDDK) haftalık verilerine göre, Kur Korumalı Mevduat (KKM) bakiyelerinde düşüş devam ediyor. Geçtiğimiz hafta 15 milyar 160 milyon lira azalan KKM, 1 trilyon 169 milyar 517 milyon lira seviyesine geriledi. Bu durum, toplam mevduat içindeki KKM payının yüzde 6,30'a düşmesine neden oldu.
Kredi Hacimlerinde Artış
Bankacılık sektörünün toplam kredi hacmi ise 13 Aralık haftasında 149 milyar 39 milyon lira artış göstererek 15 trilyon 640 milyar 195 milyon liraya ulaştı. Bu artışın önemli bir kısmını tüketici kredileri oluşturuyor. Tüketici kredileri 27 milyar 826 milyon lira artarak 1 trilyon 978 milyar 748 milyon liraya yükseldi. Bu rakamın 503 milyar 923 milyon lirası konut, 75 milyar 460 milyon lirası taşıt ve 1 trilyon 399 milyar 366 milyon lirası ihtiyaç kredilerinden oluşuyor. Taksitli ticari kredilerde de 44 milyar 432 milyon liralık bir artış gözlemlenerek toplam tutar 2 trilyon 125 milyar 844 milyon liraya ulaştı. Bankaların bireysel kredi kartı alacakları ise yüzde 0,3 artışla 1 trilyon 762 milyar 315 milyon liraya çıktı. Bu artışlar, ekonomi genelinde kredi talebinin canlılığını gösteriyor.
Mevduat ve Öz Kaynaklarda Artış
Bankacılık sektöründeki toplam mevduat, geçen hafta 571 milyar 768 milyon lira artarak 18 trilyon 551 milyar 277 milyon liraya ulaştı. Bu artış, hem bireysel hem de kurumsal mevduat sahiplerinin bankalardaki varlıklarını artırmalarıyla açıklanabilir. Aynı dönemde bankacılık sisteminin yasal öz kaynakları da 13 milyar 551 milyon lira artarak 3 trilyon 321 milyar 954 milyon liraya yükseldi. Bankaların mali sağlamlığını gösteren bu durum, gelecekteki ekonomik dalgalanmalara karşı dirençlerini artırabilir. Bunun yanında, takipteki alacaklar 3 milyar 585 milyon lira azalarak 286 milyar 777 milyon liraya indi. Bu durum, bankaların kredi risk yönetimlerindeki iyileşmeyi işaret edebilir.
KKM'deki Düşüşün Nedenleri
Geçtiğimiz hafta KKM bakiyelerinde yaşanan 15 milyar liralık düşüşün sebepleri henüz net olarak belirlenmemiştir. Ancak, bu durumun döviz kurundaki dalgalanmalar, faiz oranlarındaki değişiklikler ve yatırımcıların risk algılarındaki değişimler gibi faktörlerden etkilenmiş olabileceği tahmin ediliyor. KKM'nin toplam mevduat içindeki payının azalması, bu sistemin popülaritesinde bir düşüş olup olmadığına dair soruları da beraberinde getiriyor. Bu gelişmelerin Türk ekonomisi üzerindeki uzun vadeli etkilerinin yakından takip edilmesi önemlidir. Özellikle Türk Lirası'nın istikrarı ve enflasyonla mücadele konuları, KKM bakiyelerinin gelecekteki seyri üzerinde belirleyici olacaktır.