Türkiye ve Özbekistan arasındaki ekonomik ilişkilerde kaydedilen önemli gelişmeler, iki ülke arasındaki tarihi ve kültürel bağların güçlenmesini yansıtıyor. 2016 yılında Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Semerkant ziyaretiyle başlayan yeni dönem, ilişkilerde önemli bir ivmelenme sağladı. Başlangıçta 5, daha sonra 10 milyar dolarlık ticaret hacmi hedefleri belirlenirken, gerçekleşen artış bu hedefleri geride bıraktı. 2016'da 1,2 milyar dolar olan ticaret hacmi, 2020'de 2,1 milyar dolara, 2023'te 3,1 milyar dolara ve 2024'te ise 3,5 milyar dolara ulaştı. Bu gelişme, Türkiye'nin Özbekistan'ın dördüncü büyük ticaret ortağı konumuna yükselmesini sağladı. Ayrıca Türkiye, Özbekistan'da en fazla şirket kuran ülkeler arasında ön sıralarda yer alıyor. Bu başarının ardında, iki ülke arasındaki kapsamlı stratejik ortaklık ve iş birliği mekanizmaları yatıyor.

Türkiye-Özbekistan İlişkilerinin Gelişimi

Türkiye ve Özbekistan arasındaki ilişkiler, ortak tarihsel ve sosyo-kültürel bağlara dayanıyor. İki ülkenin aynı etnik kökene ve dine sahip olması, ilişkilerin gelişmesinde önemli bir faktör. Özellikle Cumhurbaşkanı Şevket Mirziyoyev döneminde bu ilişkiler yeni bir ivme kazandı. Siyasi, ekonomik, kültürel ve güvenlik alanlarında karşılıklı işbirliği artarak devam ediyor. İki ülke arasındaki bağları güçlendiren en önemli etken, paylaşılan ortak tarihsel ve kültürel miras ile iki halkın birbirine yakınlığıdır. Bu yakınlık, ekonomik işbirliğini de olumlu yönde etkiliyor. İki ülke arasındaki iş birliğinin genişlemesi bölgesel istikrara da önemli katkı sağlıyor. Özellikle Türk Devletleri Teşkilatı (TDT) çerçevesindeki iş birliği, bu gelişmeyi daha da güçlendiriyor.

Özbekistan'da Yatırım Potansiyeli

38 milyonluk nüfusa sahip Özbekistan, dışa açılım politikasıyla Türkiyeli yatırımcılar için önemli fırsatlar sunuyor. Türkiye-Özbekistan Karma Ekonomik Komisyon (KEK) toplantıları, iş birliğini geliştirmek için düzenli olarak gerçekleştiriliyor. Tekstil, tarım ve inşaat sektörleri, Türkiyeli yatırımcılar için en avantajlı alanlar olarak öne çıkıyor. Bu sektörlerdeki yatırımların artması, iki ülke arasındaki ekonomik ilişkilerin daha da güçlenmesine katkıda bulunacak. Özbekistan'ın ekonomik potansiyelinin daha fazla ortaya çıkarılması, iki ülke arasındaki iş birliğinin daha da derinleşmesine zemin hazırlayacak. Bu da her iki ülke için ekonomik kalkınma açısından oldukça faydalı sonuçlar doğuracak. Öte yandan, turizm sektörünün de iki ülke için önemli bir potansiyel oluşturduğunu söyleyebiliriz.

Türk Devletleri Teşkilatı'nın Rolü

Türkiye-Özbekistan ilişkilerinin hızlı gelişimi, bölgesel ve uluslararası platformlarda da etkili oluyor. Halklar arası artan sosyo-kültürel bağlar ve iş insanları ile akademisyenler tarafından yürütülen projeler, ilişkilerin olumlu yönde gelişmesine destek sağlıyor. Türk Devletleri Teşkilatı (TDT)'nın kurumsallaşma çalışmaları, üye ülkeler arasındaki iş birliğini derinleştiriyor. 2019 yılında Özbekistan'ın TDT'ye tam üye olarak katılması, bölgesel ortaklığa önemli bir ivme kazandırdı. TDT, sadece iki ülke ilişkilerini değil, genel anlamda bölge ülkeleriyle ilişkileri de güçlendiriyor. Bu durum, devletlerin uluslararası güç ve görünürlüğünü artırmaya da katkı sağlıyor.